Saklıkent Kanyonu , isminin özelliklerini ve güzelliklerini taşıyan bir kanyondur. Bu kanyon o kadar saklıdır ki 1988 yılında keçisini otlatan bir çoban tarafından tesadüfen bulunmuştur. 18 kilometrelik uzunluğa sahip olan Saklıkent Kanyonu’nu, görenleri kendine hayran bırakacak bir doğa mucizesi olarak tanımlayabiliriz. 1996 yılında Milli Park ilan edilen Saklıkent’e giriş ücretlidir. Girişte kanyonun içinden geçen Karaçay’ın buz gibi sularının üzerinde, kanyon duvarlarına sabitlenmiş ahşap köprülerden ilerliyorsunuz. Bir noktada yürümeye devam etmek isterseniz kendinizi buz gibi suların içine atmanız gerekiyor. Her halükarda çağlayan sularla temas edeceğiniz bu keşif sırasında yanınızda mutlaka, mayo, yedek kıyafet, havlu, deniz ayakkabısı veya sandalet bulundurmalısınız.
Saklıkent’te durup dinlenebileceğiniz, yerli ve yabancı turistlerin azgın sularla olan eğlenceli mücadelesini izleyebileceğiniz noktalarda mola verebileceğiniz restoranlar bulunuyor. “Ben izlemekle yetinemem, biraz da macera yaşamak istiyorum” diyenlerdenseniz, kil banyosu, body rafting (akan suya karşını kendini bırakmak), rafting veya zipline da yapabilirsiniz.
Xanthos Antik Kenti
Kaş-Fethiye arasında yer alan Xanthos Antik Kenti, iki büyük tepeden oluşur; Likya Akropolü ve Roma Akropolü. (Yukarı kent. Bir kent devletinde kamu binaları ve tapınakların bulunduğu, etrafı surlarla çevrili yüksek tepe). Xanthos, Likyalılar döneminde idari merkez olarak kabul ediliyordu. Xanthos tarih boyunca, Likya Birliği’nin başkenti ve Bizans egemenliği altındayken piskoposluk merkezi olarak da anılmıştır.
Günümüzde ören yeri olarak çevrilen Xanthos Antik kenti, arkeolojik değer taşıyan kalıntı ve buluntulara sahip olması nedeniyle UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Kaş seyahatinize zaman yolculuğu eklemek isterseniz, bugün birçok kalıntısı hala yerli yerinde duran Xanthos Antik Kenti’ni ziyaret etmeniz yeterli. Özel ambiyansı ile bu tarihi mekan sizi kucaklayacaktır.
Kaputaş Plajı
Kaş-Kalkan bölgesinin hemen hemen ortasında yer alan Kaputaş Plajı, Türkiye’nin saklı cennetlerinden biridir. Kaş Denizi’nin en özel yeri Kaputaş plajı diyebiliriz. Bu deniz sizi, sahip olduğu turkuaz rengi ile şaşkınlığa uğratacak güzelliktedir. Kaputaş Plajı uçurumun dibinde olduğundan dolayı, denize ulaşmak için tam 187 tane merdiven basamağını inmek durumundasınız.
Bir kanyon ağzı plajı olan Kaputaş (Diğer adıyla Kanyon Ağzı Plajı), mavi bayraklı plaj olma özelliği taşımaktadır. Yeraltı kaynak sularının denizle buluştuğu noktada yer alan Kaputaş Plajı’nın suyu bu nedenle soğuktur ve plaj çoğu zaman dev ama büyüleyici dalgalara ev sahipliği yapmaktadır. Kaputaş Plajı belediye tarafından işletilmektedir ve girişi ücretsizdir. Plajda ücretli şezlong hizmeti ve yeme-içme ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir işletme de bulunmaktadır.